Aşk Nasıl Bir Karın Ağrısıdır

Sevdiğiniz bir kişinin hayali ile yaşamak ve her an onu düşünmek sizin için çıkmazda olan bir yol mu? Yediğiniz yemekten, içtiğiniz sudan tat alamayan bir halde iseniz bu sizin aşk acısı çektiğinize işaret eder. Aşk, zamansız kapını çalar. Ne zaman nerede seni yakalayacağını bilemezsin. Karnında tuhaf bir ağrı, kalbinde bir sızı belirir. Gözlerin her şeye o an için boş bakar. Nereye baksan onun hayalini görürsün. Bu senin artık başını döndürmeye başlar. Unutmak istersin daha fazla hatırlarsın. Her anında her izlediğin sinema da hep onunla hayallere dalarsın.

İçinden bir ses yeter artık seni düşünmek isteniyorum çığlıkları atmaya başlar. Ama ne yaparsan yap sen ne kadar çığlık atarsan at içinde oluşan volkanları söndüremezsin. Aşk bulaşıcı bir hastalık gibidir. Vücudun her yerine sıçrar. Elinde, kolunda bacağında hatta karnında sancılar oluşur. Nefes alınca zorlanırsın. Sürekli duygusal her an ağlayacakmış potansiyeline sahip olursunuz. Aşk insanı resmen yer bitirir. Bu yüzden Aşık Veysel’in hikayesi, Ferhat ile Şirinin hikayesi de imkansız aşklardan yıpranmadı mı? Sevgileri için dağları delmediler mi? Pek sonuç hiç biri istediğini alamadı. İşte aşkın zorluğu burada başlamaktadır. Aşk nasıl bir karın ağrısıdır. Neden insanın yakasını bırakmaz ona hayatı dar eder diye merak ediyorsunuz Bu gerçekten aşkı çok az yaşayanların ve imkansızı zorlayanların başına geliyor.

Beyin mekanizması sürekli aynı film şeridinde döndüğü sürece bu aşk ızdırabı bitmeyecek uzun yıllar sizden birçok güzelliği elinizden alacaktır. Yine de her şeye rağmen o heyecanı hiç yaşamayan insanlar keşke aşkın nasıl bir duygu olduğunu yaşasaydım da şikâyet etseydim der. Fakat aşk karşılığı olmadığı sürece insanı sadece yorar, üzer bitirir. Aşkın güzelliği olduğu kadar, ayrılığı hüznü çilesi de fazlası ile vardır.

Bir önceki güzel sözümüz olan Duygular Yoğunlaştıkça İnsan Sevgiyi Tadar başlıklı yazımızda Duygular Yoğunlaştıkça İnsan Sevgiyi Tadar gibi etiketlerin yer aldığı sözler bulunmaktadır.